Posts Tagged :

tabiat

Ovacık Yöresel Yemekleri

645 1024 Armağan Portakal

Kemaliye-Tunceli Rotası’nın olmazsa olmazı: OVACIK Aaaa dediğinizi duyar gibiyim. Çok meşhur oldu son yıllarda. Ufak bir kasaba. Şöyle tanımlayayım, köy yanı varlığını koruyan bir kasaba. Ki bu çok güzel, özgün. Karakter zenginliği. Öğle yemeği için Cuba Cafe’de uzun bir masa hazırlanmıştı. Tamamıyla yöresel yemek sundular bize. Her yemeği tek tek anlattılar. Modern bir mekan izlenimi…

Knidos Antik Kenti ve Afrodit Heykeli

1024 968 Armağan Portakal

Antik kentleri severim. Knidos’u da sevdim. Datça burnuna, ufacık bir kelebek konmuş gibi. Bir yanı Ege, bir Yanı Akdeniz olan memleketimizin güney batı köşesi. Enteresan bir coğrafik şekil. İki kıyısı içeri koy yapmış. Tarihte batı yönündekini askeri, doğu yönündekini ticari liman olarak kullanmışlar. Dört tiyatrosu, kutsal yapılarıyla önemli kentler arasındaymış.   M.Ö. 12. yüzyıla dayandığı…

Zeytin ecdadtır, evlattır!

960 960 Armağan Portakal

Mecliste yasa görüşülecek ya da görüşülüyor. Bilemiyorum artık! Takip edilemiyor, bizim vekillerimizin yaptıkları! Bu sefer konu: Zeytin ağaçları. Dünyaya Anadolu’dan, mezopotamyadan yayılmış, kadim bir ağaç. Ölmez ağacı… Ölümsüz Delice! En kuvvetli tohumundan, binlerce kere doğan. Bereketi tarifsiz, faydası sayısız tabiat mucizesi. Yazarken ellerim de, içim de titriyor. Daha biraz önce bahçeye indim, danelerimize baktım. Çiçekler…

İlk Bloğum PozitifYaşa 10 Yaşında

887 875 Armağan Portakal

Bu alemde epey eskiyim biliyor musunuz? Bugün, ilk bloğum PozitifYaşa 10 yaşında. İlk yazımı 29 Mayıs 2006 yılında yayınlamışım. Dört yıldır da dokunmamışım. En son “Doğuma az kaldı. İlle de…” diye not almışım, o kadar. Devamı ne olacaktı hatırlamıyorum. Hepsini okudum. Hayatımdan kesitler, unuttuğum hatıralar. Fotoğraflarıma baktım ne kadar gençmişim… Paralel evrende ülkenin siyasi olayları.…

Kadim Kent Urfa

1024 997 Armağan Portakal

Kadim kelimesinin anlamını merak ettim. Türk Dil Kurumu sözlüğünde “Başlangıcı olmayan, eski, ezeli” olarak açıklanmış. Düşündüm. O halde rahatlıkla ‘Kadim Kent Urfa’ diyebilirim. Urfa hakkında ne kadar az bilgim olduğunu, gidince anladım. Anadolu böyle işte. Her köşesinde antik medeniyet. Oturduğumuz yerden bakınca başka, yanına gidince başka bizim kentler.   Urfa, mezopotamya veya bereketli hilal denilen…

1.5 Günde BOSNA HERSEK Gezisi

1024 1024 Armağan Portakal

Çocuktum. Anneannem namaz kılarken, seccadesine ilişir, taklidini yapardım. Duaları bilmeden bıdır bıdır dudaklarımı hareket ettirirdim. O’nun gibi selam verir, tesbihe uzanırdım. Sadece oynardım, oynardık. O vakitler, din adına bu kadar ahkam kesilmezdi. Saf duygular, saf oyunlardı. Niye böyle giriş yaptım? Beni okuyanlar bilir, sadece gezdim gördüm yedim içtim diye anlatmam. Şehirlerin bende uyandırdığı hisleri yazarım…

Bağdat Caddesi değişiyor mu?

1024 683 Armağan Portakal

Sene 2006. İstanbul’a taşındığımız yıl. Kiraladığımız ev Bostancı’da. Arkadaşlarım soruyor “Bağdat caddesine yakın mı?“. “Evet, çok yakın” diyorum. İzmir’den gelen biri için böyle hissediyor olmalıyım. Çünkü, en az 25 dakika yürümek gerekiyor. Fatih ile birlikte ilk kez Bağdat caddesine iniyoruz. İnkılap kitabevinin cafesinde çay içiyoruz. Bir tane çikolatalı muffin paylaşarak. Artık biz de “cadde”deyiz, bundan…

2015 ile Hasbihal

1024 768 Armağan Portakal

Bugün pazar. Yeni yılın üçüncü günü. İstanbul’a erken döndük. Kar yağıyor. Evdeyiz. Radyoda sakin müzikler. Çay koydum. Ne yapayım diye düşünürken, 2015 ile hasbihal edeyim dedim. Fatih ve benim için unutulmaz bir yıl oldu, kayda geçsin istedim. Profesyonel hayatımda, firmalar adına çalıştım. Onlar üretti, ben onlar için koşturdum. Şikayet diye yazmıyorum, kazandım, öğrendim, geliştim. Fakat…

Moda Beni Takip Etsin!

980 980 Armağan Portakal

. Duvarları kaldıralım. . Nasıl? . Evet evet, sadece zorunlu mekanlara örülsün. Zemini bordo taşla kaplayalım. . Bordo koyu kaçmaz mı? . Hatta derzleri 1 cm yapalım, rengi de siyah olsun. . Siyah mı? . Tavan yüksek olsun ve ahşap kalaslar döşeyelim. . Üzerimize düşmez mi? . Düşmez tabi, eski evlerde düşmüş mü? Az olan…

Dünyayı kemiriyoruz!

955 1024 Armağan Portakal

Tahta kurusu gibiyiz. Durmadan kemiriyoruz. Aramıza karışmış işçi arıların sayısı düzeni korumaya yetmiyor. Çoğalıyoruz. Ürüyoruz. Tüketiyoruz. Kirletiyoruz. Manzaraları betonla kaplıyor, instagramın ufak karesinde dijital renklerle avunuyoruz. Nereye kadar? Birbirimizi de yemezsek, tabiat üzerimize böcek ilacını sıkana kadar. Biraz rakamlara bakalım. Milattan sonra 2015 yılındayız. Bunun bir de milattan öncesi var ama o kadar geriye gitmeyelim.…

SU!

1024 683 Armağan Portakal

Rezervuarı çekince, mutfakta ve banyoda kullanabileceğimiz su, klozetin içinde girdap olup uzaklaşıyor. Mesela balkon giderinden, araçların üzerinden akıp giden, pet şişenin dibinde çöpe attığımız su damlasına muhtaç olacağımız aklımıza gelir mi? Dünyada, her dokuz kişiden birinin içme suyu kaynaklarına erişimi yok. (unwater.org) Ve su tüketimi, nüfus artışından daha hızlı. İtinayla kirlettiğimiz tatlı su, dünya üzerindeki…

Beton Ormanları

700 467 Armağan Portakal

Cılız bedenli, soylu ruhlardır bir fidana sevdayla sarılan… Kalın enseli, arsız ellerdir bir ormanı şehvetle  dudağından salyalar sızarak kesip betona bulayan… *** *** *** Neyi konuşuyoruz biz? Yeşili dalında seven, nefesini temizleyen ağaçları korumak, bedenlerinde hayata tutunmak isteyen bir avuç insan? Hayal kuralım, Türkiye’nin lokomotif sektörü gerçekten ama gerçekten turizm olsa mesela! Zümrüt ormanlar, mavi…

  • 1
  • 2