Rakamlarla 10. Uluslararası Pişmiş Toprak Sempozyumu

1024 1024 Armağan Portakal

Anadolu çok zengin. Hem kültürel, hem sanatsal, hem tarihsel. Mesela Eskişehir! Son dönemlerin gözdesi bu kentin ortasından geçen temiz ırmağını, kumsallarını, modernliğini, köprülerini, heykellerini, adeta bir Avrupa şehri olduğunu çoğunuz biliyorsunuz. Peki, bu kentte uluslararası bir sempozyum yapıldığından haberdar mısınız? Biz yani @2kadinanadoluda gönüllü birlikteliğimizle Banu ile ben, Eskişehir’e gittik. Merkez ilçelerinden Tepebaşı belediyesinin düzenlediği 10. Uluslararası Pişmiş Toprak Sempozyumu’nu anlamak ve size anlatmak için. Şanslıydık, belediye başkanı Ahmet Ataç ve eşi Sena Ataç, sanat danışmanı Prof. Bilgehan Uzuner, Başak firma sahibi Füruz Karık ve değerli Metin Uca’nın olduğu keyifli bir sohbetle başladık.

 

Yıl 2000. Tepebaşı belediyesi, bir sanat projesi yapmayı planlar. Ortaya eserler çıksın, halkla bütünleşsin ister. Heykeller yapılsın ve şehri donatsın. Belediye başkanı Ahmet Ataç “Belediyecilik, yol, asfalt yapmak, çöp toplamaktan ileri olmalı. Şehirlere sanat, spor, bilim, estetik kazandırılmalı” der 2001 yılı sempozyum açılışında.

 

Sanat, belediye ve sektör temsilcilerinden oluşan ekip malzemeye karar vermeğe çalışır. Metal, mermer, ahşap derken, akıllarına “pişmiş toprak” gelir. Tuğla, kiremitin hammaddesi terra cotta yani pişmiş topraktır. Tuğla, kiremit fabrikası, Türkiye’de ilk kez 1927’de Eskişehir’de kurulmuştur. Özellikle o dönemlerde bu sektör, Eskişehir ekonomisinin en önemli güçlerindendir. Sempozyum ana sponsoru Başak ve diğer üretici Kılıçoğlu, bugün de sadece ülkemizin değil, dünyanın sayılı firmalarındandır.

Malzemeye karar verildikten sonra isim üzerinde görüşmeler başlar. Sempozyumda birleşilir. Çünkü, sektör ve sanat yanında bilimi de kapsamaktadır. Söz uçar, yazı kalır diye belge ve kaynak oluşur. Bugüne kadar 370’e yakın bildiri artık dünya arşivindedir.

Kimler katılabilir?

Sempozyum için belediyenin duyurumlarını takip ederek, bir projeyle başvurmak yeterli. Gönderdiğiniz proje, biri bilimsel, diğeri görsel kurullardan geçerse davet ediliyorsunuz. İlle de heykeltraş olmanız gerekmiyor. Farklı disiplinlerden mesela Çinli sanatçı gibi ressam veya mimar, fotoğrafçı olabilirsiniz.

Bu sempozyum ile birlikte toplamda 100 sanatçı katılmış. Genelde yarısı yerli, yarısı yabancı olurken, bu sene 6 yabancı, 4 türk sanatçı ile gerçekleşmiş. Fransa, Çin, Tayland, Almanya, Gürcistan’dan gelmişler. Önceki sempozyumlarda ufak eserler hariç 110 heykel ortaya çıkmış. Bunlar çeşitli parklara, yeşil alanlara yerleştirilmiş, insanlarla birlikte yaşıyor. Sempozyum sonunda aralarına 18 heykel daha katılacak.

dosya_00

Her yıl bir kişiye ithaf edilen sempozyum bu sene Başak Kiremit kurucusu Ali Rıza Karık ile değerli sanatçı Tarık Akan anısına düzenlenmiş.

 

Sempozyumun bir teması yok. Yarışma değil. Tek rekabet zaman ile. 15 gün sürede eserin ortaya çıkması lazım. Özgürlük var. Özgünlük var. Proje sanat danışmanı Prof. Bilgehan Uzuner’in deyimiyle, Anadolu’ya özgü dev bir sanat imecesi.

 

Çünkü, sanatçılar tek başlarına çalışmıyor. Bu sempozyumun özelliği kolektif düşünme ve çalışma üzerine. Birlikte üretme, evrilme, öğrenme ve uygulamayı amaç ediniyor. Bu yüzden sanatçılar öğrencilerle, belediye ekipleriyle birlikte çalışıyor. Burada emek, akıl, estetik harmanlanıyor. Kültürler birbirine karışıyor.

pişmiş toprak

Şimdi hedefleri “Çağdaş Sanatlar Müzesi”.

Olur mu? Bence olur! Ve çok da yakışır.

Gerçekleşir mi? Gerçekleşir!

O zaman açılışta görüşmek üzere diyelim…

 

Sanatın zekası ve inceliği sarsın ruhumuzu…

Armağan

09.2016

 

#2kadinanadoluda gezilerimizi takip etmek için:

instagram.com/2kadinanadoluda

twitter.com/2kadinanadoluda

facebook.com/2kadinanadoluda

 

Leave a Reply

Your email address will not be published.