Bir çocuk düşünün kuvvetli, kendi kararlarını verebiliyor. Hele böyle kız çocuklarını hayal edin. Mücadele etmeyi bilen, kolay kolay başını öne eğmeyecek, özgüveni tam. Nasıl olacak diyorsunuz! Bir çok cevabı olabilir. Etkili bir tanesini biliyorum: YELKEN
Dünyanın en iyi altı parkurundan biri ve Türkiye’nin en büyük yelken tesislerinden Göztepe Spor Kulübü Yelken Şubesi’ni ziyaret ettik. İzmir çevre yolundan ulaşımı basit, Urla’nın Torasan mevkiinde. Rüzgarı güzel, kendi güzel bir koy. Spor yapmak isteyenlerin geldiği bir merkez. Eğitmen kadrosunda milli olmuş değerli sporcular yer alıyor. Hatta aralarında şampiyonlar var.
Optimist, laser, windsurf eğitimleri veriliyor. Yakında, İzmir’in ilk kürek takımı kurulacak. Yelken sporuna 6 yaşından itibaren isteyen herkes katılabilir. Alt sınır 22 kg. Önce optimist öğreniliyor, 15 yaşını geçen laser’a terfi ediyor.
1970’li yıllarda yarışlara katılmış, şimdilerde gençlere, denizi ve yelkeni sevmeyi aşılayan Ergun Öz anlatıyor “Çocuğun kişisel gelişimine çok büyük katkısı var. Yarış ve antremanlarda takım çalışmasını öğreniyor. Rüzgar ve denizle başbaşa kalarak kendi kararlarını veriyor. Başka bir kişinin yönlendirmesi, gütmesi, emir vermesine gerek olmadan kendi yolunu bulabilme cesaret ve gücünü elde ediyor.” Ben böyle bir nesil yetişsin çok istiyorum. Gülümseyen, teşekkür eden, anlayan, dinleyen, sırt sıvazlayan, doğayla gerçekten dost, egolarının esiri olmamış, alışveriş merkezlerinin güneş görmeyen ortamlarında sanal saatler geçireceğine spor yapan bir nesil. Bırakın yorulsun. Ter döksün. Dersler mi? Spor disipliniyle derslerini daha iyi programlayacak emin olun. Çocukların hem zihin hem bedenlerini geliştirmelerine ve hayal kurmalarına izin verin. Hiç birisi makine değil, ruhlarını da beslemelerine yol açın.
15 yaşındaki genç yelkenciye kulak verelim “Yelken güzel ve çok kolay bir spor. Daha özgürsün. Bir yerde kısıtlı değilsin. Doğa ile birlikte eğlenceli. Üst seviyede yapmaya devam edersem eğitime katkısı olacak. Burs alma imkanım oluyor. Milli takıma girebilirim. Hem yeterince çalışırsam vücudum da gelişecek.”
Bakışları kararlı, denizin ortasında rüzgar ve dalgalarla ortak dil geliştirip, yelkeni vücudunun parçası gibi kullanan kız çocuklarına hayran oldum. Geleceğimizin parlak günlerini onlarda gördüm. İşte bu yüzden yelken ya da başka bir sporla, sanatla uğraşmalarını sağlayın. Sizin için de geç sayılmaz ebeveynler. Ben kırk yaşından sonra rüzgar sörfü öğrenmeye başladım. Deniz hayatımın parçası oldu, İzmir’in başka ilçesi Seferihisar Akarca plajında yaz aylarında windsurf yapıyorum.
Yelken sporunu, aydınlık geleceğimizi kuracak neslin yetişmesi için şiddetle tavsiye ediyorum.
Arkasında duracak kararlarınız, peşinden gidecek hayalleriniz olsun…
Armağan Portakal
Leave a Reply