Sanal – Somut

1024 683 Armağan Portakal

Sürekli söylediğim “ilham alıyorsam, ilham vermeliyim, bu zinciri kırmamalıyım” sözümü hatırlarsınız! Ve “Paylaşmak için mükemmel olmayı beklemeyin” dediğimi de belki biliyorsunuz. Bunlar benim hayat felsefelerimden bir kaçı.

Hayatta ilham aldığım insanlar varsa, benim de ilham vermem gerekir, üzerimde taşımamalıyım, paylaşmalı büyütmeliyim ve bu zincir başkalarında da yaşamalı diye düşündüğüm için fotoğraflarımı, anılarımı, yazılarımı, sözlerimi sosyal medyada paylaşırım. Ve şöyle düşünürüm, bir kare fotoğraf, bir satır yazı benden çok uzakta belki yıllar yıllar sonra birilerine takılır. FAKAT?

*** *** ***
Bir kaç gün önce, hayalini kurduğum bir projeye domain (web alan adı) almak için bilgisayar başına oturdum. İşlem basamaklarında ‘Kaç yıl için aldığını’ soruyordu. İşte o an klavye üzerinde koşturan elim durdu ve titredi. Omuzlarım çöktü. Ekrana bakakaldım. Bir gerçeği yeni farketmiştim…

*** *** ***

Hayatımızın her adımının şifresi ve geçerlilik süresi olmaya başladı. Geçerlilik süren kadar var olacaksın endişesi duymaya başladım. Bu emekler, domain sürenin sonuna geldiğinde toz bile olmayacak. Yok olacak. Hiç var olmamış gibi.

Kendi bloglarımız ya da web sitelerimizin geçerlilik süresini nereye kadar uzatabiliriz? Bunun için ne kadar bütçeyi gözden çıkarabiliriz. Öldükten sonra kaç yıl daha yaşamasını isteriz ki!

Diyelim ki, biz kendi sitemizi yaşattık! Ya sitemizin domainini tutanlar ne kadar yaşatacak? Ya hostingini tutanlar? Arama motorları? Bütün bu gayretler nereye kadar ve kimin elinde kalacak?
*** *** ***
Oysa ben, bana dair bir satır ve bir fotoğrafın, yıllar yıllar sonra bir ailenin kütüphanesinin en arkasına sıkışmış halde bulunmasını, bir sahafın en az ellenen en üstteki tozlu raflarından bir gün düşmesini, sayfalarımın karıştırılmasını, o sararmış kağıtların tozlu ve nemli kokusunu içine çekmelerini, beni evirmelerini çevirmelerini, almasalar bile elleriyle dokunmalarını istiyorum. Evet bunu çok istiyorum.
*** *** ***

Tesadüf, benim kızım. İlk kitabım. Eteğimdeki taşları döktüğüm küçük ufacık kitapçığım. Ona kardeşler vermek istiyorum şimdi. Yazılar sayfalarda yaşasın diye… Somut olsun, bir raf ömrü olmasın diye…

Sevgiyle,

Armağan Portakal

Mayıs 2014

Leave a Reply

Your email address will not be published.