Bu yazı bir New York hapı. Giderken yanına al, yeter. Kısa açıklamaları ve web adresleriyle 8 gecelik gezimden notlar. Müze, cafe, jazz, sleep no more, parklar, alışveriş pek çok şey…
Önce ve kısaca benim gözümde bir NewYorkluyu anlatayım. Hızlı yürürler ama birbirlerine dirsek atmadan. Merdivenlerde bebek arabalı ya da valizli biri varsa yardım ederler. Yanlışlıkla çarpsalar özür dilerler. Tuvaletler tertemizdir. İlk gidişimde otuz gün yaşadım. Ne kokmuş, ne yerleri ıslak, ne kağıdı bitmiş, ne çöpü taşmış, ne sifonu bozulmuş bir tanesine rastlamadım. Su musluktan içiliyor. Wifi bedava ve bağlanmayanı dövecekler. Çünkü, parklarda, metro istasyonlarında bile free wifi var. Boş kaldıkları anlarda okuyorlar, resim çiziyorlar, bir şeyler inceliyorlar, kahve içiyorlar, çokça kahve içiyorlar. Neyse sözü uzattım, başlıyorum:
Cafeler
Magnolia bakery, bir kaç yerde şubesi var. Ben Colombus caddesindekini tercih ediyorum. Günlük yapılıyor. Her daim kalabalık. Cupcakeler çeşit çeşit. Yapılışını, süslenişini açık mutfakta izleyebilirsiniz. Web sitesi: http://www.magnoliabakery.com
Edgar’s café, ismini Amerikalı şair ve yazar Edgar Allen Poe’dan almış. Amsterdam caddesi 92.sokakta. Yeşil tenteli. Çok güzel bir mekan. Yemekler şahane. Yerel dergilerinde keşfettik bu cafeyi. Daha doğrusu yeğenim Nursel buldu. O güne kadar Edgar Allen Poe hiç okumamıştım. Teyze yeğen birbirimize söz verdik, okuyacağız. Web sitesi: http://edgarscafe.net/Edgars_Cafe/HOME.html
Güzel, tarz mekanlar istiyorsanız aynı caddede downtown’a doğru yürüyün. Bcafe Burger’ı öyle keşfettik. Bir müşterinin tabağında gördüğümüz hamburgere vurulduk. Son kalan boş masa şansımızdı. Belçika mutfağı hazırlıyorlar. Nasıl bir mutfaktır hiç fikrim yok, burger efsaneydi onu biliyorum. Web sitesi: http://www.bcafe.com/
Peki nefis çikolata ve şarap desem size! Cevap veriyorum Ayza Wine&Chocolate. Bara akşam saatlerinde gidin. Siparişinizi alınca çikolata ikram ediyorlar. İstediğiniz çeşitlerden paket yaptırabilirsiniz. Sunum ve hizmet harika. Vızır vızır ve güler yüzle çalışıyorlar. Kalabalık grup olarak gidilebilir, büyük masaları var. Rezervasyon şart. Biz tatlı ile klasik çikolatalı martini istedik. İçkinin üzerine çikolata tozu serpiyorlar. Hepsi nefisti. Web sitesi: http://ayzanyc.com/
Greenwich caddesinde, 18.sokak köşesinde yer alan Rosemary bir İtalyan restaurant. Şık, temiz. Çalışanlar hızlı ve güler yüzlü. Dışarıdaki masalarda oturduk. Bira içtik. Hafif olsun diye aperitif yedik. Keyifli bir mekan. Web sitesi: http://rosemarysnyc.com/
Think Coffee, içerde herkes internete bağlı, herkesin istisnasız önünde bilgisayar vardı. Free wifi böyledir, mıknatıs gibi çeker insanı. Kahvesi güzeldi. Tuvalette kuyruk olabiliyor. Web sitesi: http://www.thinkcoffee.com/
Artan polis baskısı ve şiddetine karşı, 1969 yılında eşcinsellerin ayaklanması ve kazanılan hakların simgesine dönüşen The Stonewall Inn, Greenwich Village bölgesinde yer alıyor. 2000 yılından beri National Historic Landmark (Ulusal Tarihi Öneme Sahip Eserler) listesinde. Web sitesi: www.thestonewallinnnyc.com
Kolay öğünler
Just Salad kadar hızlı, taze, anında salata yapan başka yer görmedim ben. Uzun bir tezgahta her bölümde bir kişi var. Kuyruk uzun ama o kadar hızlı ilerliyor ki, şaşarsınız. Elinde adisyon olan görevliye ana seçenekleri söylüyorsunuz, işaretliyor. Mesela marul ve tavuk dediniz. Düğmeye basılmış oluyor. Biri marulları kıyıyor. Öbürüne veriyor. İçine ne istersen malzeme koyuyor. Öbürüne veriyor. İstediğin sosla harmanlıyor, kaba alıyor. Öbürü tavukları koyuyor. Öbürü başka bir şey… Son sürat kasaya gelmiş oluyorsunuz. Müdavimleri logolu silikon kaplarını yanında getiriyor. Bu sadakat uygulaması indirimli tabi. Web sitesi: http://justsalad.com/
Pret A Manger, pek sevdiğim hızlı ve sağlıklı yiyecekler bulabildiğim dükkanlar. Lezzetli. Genellikle köşe başında olanları tercih ediyorum. Cam kenarına oturunca dışarıyı seyretmek güzel. Web sitesi: https://www.pret.com/en-us
Öğle yemekleri için sevdiğim yer ise Whole Food marketler. Doğal gıdalar. Kocaman bir açık büfe sıcak soğuk yemek tezgahları. Karton kutular içine istediğiniz çeşidi koyup, kasaya gidiyorsunuz. Ağırlığına göre ödeme yapıp, çıkışta peçete, çatal, bıçaklarınızı alıyorsunuz. En güzeli hemen bir parka gitmek, banklarda oturarak sakin sakin ve etrafı izleyerek yemek. Web sitesi: http://www.wholefoodsmarket.com/
Little Italy’ye giderseniz Canoli tatlılarından yemelisiniz. Hafif ve lezzetli.
Müzeler
The MET (The Metropolitan Museum of Art) meşhur 5.cadde üzerinde ve Central Park’a çok yakın. Burada tarihsel yolculuğa çıkmak mümkün. İyi bir müze gezgini iseniz bir gün yetmeyecek kadar büyük ve zengin. İki süreli serginin posterini gördüğümde “ne kadar şanslıyız” dedim. Bu eserleri New York’ta göreceğim aklıma gelmezdi. Bir tanesi Antik Bergama Krallığı sergisiydi. Büyük İskender, Athena heykelleri, kumaş gibi işlenmiş mermer eserler, mersin yaprağı figürlü altın taç…
Diğeri Selçuklu İmparatorluğu’na ait seramik, cam, kağıt, ahşap, tekstil, maden işçiliği örnekleri vardı. Astrolojide gelişmiş oldukları anlatılıyordu. Web sitesi: http://www.metmuseum.org/
The MET Cloisters müzesi uptown 99.sokakta yer alıyor. Bronx’taki Fort Tryon Park içinde, yukarı doğru yürüyorsunuz. Tarihi ve yüksek tavanlı bir manastır. En etkileyici olan ise küçük bahçesindeki bitkiler. Çünkü, ortaçağdan kalan tohumlar her yıl seremoni ile yeniden ekilerek yaşatılıyor. Düşünebiliyor musunuz? Ortaçağdan kalma tohumlar! Asıl servet onlar… Web sitesi: http://www.metmuseum.org/visit/met-cloisters
Guggenheim, yuvarlak hatlı mimarisi ile pek çok gezginin merakını çeken yer. İçindeki yuvarlak merdivenle her kattaki sergi alanlarını rahatlıkla yürüyerek dolaşabilirsiniz. Bu kez, müzede bazı bölümler kapalıydı. Girişte büyük tahta kasalar vardı. Eserler değişiyormuş, yeni bir sergi geliyormuş. Ufak bir bölümünü dolaşabildik. Ama kaç kez gidersem gideyim uğrayacağım yerler arasındadır. Web sitesi: https://www.guggenheim.org/
American Museum of Natural History müzesi girişinde, dünyaya düşen en büyük meteor ile karşılaşacaksınız. Etkileyici. Dolaşmaya devam edin, kayalar, depremler, canlılar, dinazorlar… İnsan kendini evrende ufacık hissediyor. Özellikle kayalardan çok etkileniyorum. Viyana’daki doğal tarih müzesini gezerken de aynı duyguyu yaşamıştım. Web sitesi: http://www.amnh.org/
Vaktimiz sınırlıydı, yerini öğrendik ama içeri girmedik. Museum of Mathematics’ı (Matematik Müzesi) anladığım kadarıyla çocuklu ailelerin daha fazla tercih ediyor. Çocuklarınız varsa tavsiye ederim. Web sitesi: http://momath.org/
Museum of Arts And Design’a vardığımızda kapanış saatine dakikalar vardı. Giremedik. Bir daha gidersem mutlaka uğrayacağım. Belki sen daha önce gider keşfedersin kimbilir! Çağdaş El Sanatları Müzesi olarak ilk adıyla 1956 yılında açılmış. Web sitesi: http://www.madmuseum.org/about/museum-history
*) Müzelerle ilgili bir ipucu vereyim. The Met müze gişelerine gidince bağış (Donation) yapmak istediğinizi söyleyin. Giriş bedelinin çok altında gönlünüzden ne koparsa ödeyip, içeri girebilirsiniz.
Performans sanatları
Mezzrow jazz bar, Greenwich bölgesinde bir apartmanın alt katı. Zeminden aşağıda kalıyor ve kaldırımdan merdivenle iniliyor. Jazz dinlemek için buraya gelmek şart. Biz gittik. Açılmasını bekleyemedik. Hava çok soğudu, yağmur başladı. “Bugün olmazsa yarın geliriz.” diyerek döndük. Siz dönmeyin, sabredin. Çünkü, kalan günlerimizde programımız doluydu, tekrar gelemedik. Web sitesi: https://www.mezzrow.com/
Niyetimiz jazz dinlemek olunca, otelimize yakın Jazz Standard’dan yer ayırtmıştık epey önceden. Her gün değişik sanatçılar, gruplar sahne alıyor. Yemek yiyebilir ya da sadece bir şeyler içebilirsiniz. Kalabalık bir orkestraydı. Çok güzel dinleti oldu. Vaktin nasıl geçtiğini anlamadık, bakmışız gece yarısına yaklaşmış. Web sitesi: http://www.jazzstandard.com/
Bu gezimin en çarpıcı etkinliği Sleep No More diyebilirim. Chelsea bölgesinde McKittrick Hotel’de yapılıyor. 4-5 katlı bir bina. Hemen belirteyim online bilet satın alın gidin, aksi halde yer bulmanız zor olur. Siyah büyük demir kapı önünde sıraya girdik. Elimizin üzerine damgayı bastılar. Ambiyansa girmeye başladık. 8-10 kişilik gruplar halinde içeri aldılar. Loş ortamda ilerledik. Eşyaları vestiyere bırakıyorsunuz. Yanınızda cep telefonu olabilir ama kapatın. Maskeleri dağıtıyorlar ve oyunculardan biri kulağınıza eğilip, fısıltıyla hangi kata gidecenizi söylüyor. Zaten havaya girmişsiniz. İçinizde hafif ürpertiyle başlıyorsunuz. Bundan sonrası fizik kondüsyon, merak ve cesaret gerektiriyor. Oyunculardan dilediğinizi izlemek için kah koşacak, kah merdivenleri hızla tırmanacaksınız. Tek başıma keşfedeyim derseniz inanılmaz dekore edilmiş odalar, bahçeler, mezarlık, bahçe, orman, hastane daha ne sayayım? Oyuncuların muazzam performansıyla üç saat nasıl geçti anlamadım. Oyun boyunca maskeleri çıkarmak yasak. Konuşmak yasak. Çocuklara göre değil. Tiyatro sonrası yemek yiyelim derseniz rezervasyonda belirtmelisiniz. 1930’ları andıran barı var. Jazz dinleyebilirsiniz. Bunlar ekstra paketler. Web sitesi: http://www.sleepnomore.com
Fotoğraf
Fotoğraf atölyesine katılın derim. Citifari çok memnun kaldığım photo tour şirketi. Gece çekimi, landmarks, SoHo, Central Park gibi atölyelerine katıldım. Hem teknik bilginizi geliştirmek, hem de şehri tanımak açısından büyük avantaj. Web sitesi: http://citifari.com/
Fotoğraf sergileri, müzesini gezmek istiyorsanız International Center of Photography’yi dolaşın. Mail adresimle üye oldum, sürekli yeniliklerden haber geliyor. Web sitesi: https://www.icp.org/
İkonik Manhattan gökdelenlerini gün batarken veya parlement mavisi gökyüzüyle çekmek istiyorsanız, kameranızı koyacağınız yer New Jersey’de. Kıyıdaki parka gidin. Tripodu kurun, objektifi Manhattan’a çevirin. Gün dönerken deklanşöre basmaya başlayın. Sonra uzun pozlama yapın. Meşhur fotoğraf karesini ben çektim, sizin de arşivinizde olsun.
Alışveriş
Tanıyanlar bilir, yurtdışında alış veriş merakım hiç yoktur. Son yıllarda hediye bile almıyorum. Zamanımı çalıyor uyduruk magnet seçmek diye. Fakat Chelsea Market farklı. Meatpacking bölgesinde eski bir bisküvi fabrikası. Kırmızı tuğlalı duvarlarıyla kocaman, tarzı olan bir gıda alış veriş merkezi. Çorbacılar, pizzacılar, zeytinyağcılar, şarapçılar, kahveciler, çeşit çeşit yemek dükkanlarıyla en sevdiğim yerler arasında geliyor. Web sitesi: http://chelseamarket.com/
Hatta bina girişindeki kadın giyim, ev dekor mağazası Anthropologie hayranlıkla gezdiğim bir yer. Tasarımlar çok güzel. Bizdeki Yargıcı tarzını andırıyor. Daha pahalı. Bir daha ne zaman geleceğim diye iki parça satın almadan dönmem, dönmedim. Web sitesi: http://www.anthropologie.com/uk/en/index.jsp
Parfüm almak isteyeceğinizi düşünüyorum. Perfumania kampanyalı, promosyonlu, ucuza alabileceğiniz bir yer. 5.cadde üzerinde var. Web adresi: https://www.perfumania.com/
Resim sanatına meraklı olanlar için önereceğim adres Blick. Kocaman ve keyifli bir dükkan. Akla gelebilecek türlü malzemeler. Çeşit çeşit fırçalar, boyalar… Hem de SoHo’da. Web adresi: http://www.dickblick.com/stores/newyork/newyorkcitysoho/
Kıyafet bakacaksanız, spor, gündelik Urban Out Fitters mağazasını çok sevdim. Yumuşak, doğal kumaşlar, hoş tasarımlar. Web sitesi: http://www.urbanoutfitters.com/uk/index.jsp
Macy’s, çok katlı, çok çeşitli, ev dekorasyondan, parfüme, ayakkabıdan iç çamaşıra kadar her şey var. Çok kalabalık, bana fenalık geliyor. İçerde ahşap yürüyen merdivene bayılıyorum. Web sitesi: http://www1.macys.com/
SoHo bölgesinde Mulberry ve Houston sokaklarının kesiştiği yerde çok hoş bir yer var. Kocaman mağaza ama içi ufak ufak standlarla dolu. Her standda ayrı kişi, kendi tasarımlarını satıyor. Takı, sabun, çanta, kıyafet, resim gibi tarzı olan eşyalar bulabilirsiniz. Web sitesi: http://themarketnyc.com/themarketnyc/290_MULBERRY_LOCATION.html
Parklar
Geldik parklara. Benim favorim şehrin içinde ve muhteşem Public Library (Aslanlı kütüphane) ile sırt sırta olan Bryant Park. İstersen kitabını al oku, istersen cafesinde bir şeyler ye iç, istersen çevresindeki Starbucks gibi yerlerden paket al, gel burada ye… Sanatsal etkinlikleri takip et, izle. Burası harika dostum. Web sitesi: http://www.bryantpark.org/
Elbette Central Park, dünyaca ünlü parkı görmeden dönmek istemezsin. Çimlere uzanmak, gökyüzünü seyre dalmak güzel olur.
Ya Union Square park? Metrodan çıkar çıkmaz parkın içindesin. Bir yanın Whole Food market, bir yanın Barnes&Noble kitapçısı. Çok katlı. Gir içeri, kitaplara, dergilere bak. Cafesinde otur. Tabi yer varsa. Genelde dolu oluyor. Web sitesi: http://www.barnesandnoble.com/
Chelsea eski tren yolu Highline olarak yürüyüş yoluna çevrilmiş. Chelsea Market’e yakın merdivenle yukarı çıkın. Tren garına kadar yürüyebilirsiniz. Batı kıyı şeridi boyunca, karşıda New Jersey’I seyrederek. Web sitesi: http://www.thehighline.org/
Başka, Washington Square park, mimarisiyle ünlü Flatiron köşesindeki park… Güney ucundaki Battery Park… Her yer park zaten. Şehir nefes alıyor.
Ulaşım ve konaklama
Ulaşım, şehir içinde metroyla kolay. Zaten başka bir arayışa gerek yok. Haftalık limitsiz Metrocard alın. Manhattan, Bronx, Quenns, Brooklyn metro ve otobüslerinde rahatlıkla kullanın. Yapmanız gereken bir metro haritası almak. Manhattan’da kaybolmak yok, çünkü dikey caddeler, yatay sokaklardan oluşuyor. Sokaklar (street) güneyden kuzeye (aşağıdan yukarıya) artıyor, caddeler (Avenue) doğudan batıya (sağdan sola). Bu basit kuralı bilince adresleri elinizle koymuş gibi bulursunuz. Central park yakınları midtown, yukarısı up, aşağısı downtown olarak geçiyor. Hangi metroya bineceğiniza karar vermeniz açısından önemli.
Uçak biletinizi aylar önce alın. İnceleme, karar verme sürecim arasında on gün vardı. Bu sürede bilet %30 artmıştı. THY direkt uçuyor. JFK havalimanında 7 tane terminal var. THY terminal 1. Bu detay geri dönerken işinize yarayacak. Airtrain ve metro aktarmalı merkeze gelebilirsiniz. Taksi kullanırsanız ortalama 50-55 dolar ödeyeceksiniz.
The Redbury otel merkezde, 29.sokakta ve bir sokak sonra metro durağı var. Odalar temiz, kırmızı ve beyazın uyumlu tarzıyla şık. Banyosu fonksiyonel ve tertemiz. En önemlisi free wifi var ve çok hızlı. Web sitesi: http://theredbury.com/ Booking’den rezerve için tıklayın.
Görmeden gelmeyin
Tabi ki, Public Library, Grand Central, Broadway şovları görmeden gelmeyin. MoMA sanat müzesine gidin. Monet‘nin duvarı kaplayan nilüfer çiçekleri eserine benim için uzun uzun bakın.
Etkileyici bulmadığım için Times Square ve Empare State, tavsiye listemde yer almıyor. Buram buram ticari ve turistik havası bana samimi gelmiyor.
Sevgiyle,
Armağan
Mayıs 2016
2012 yılındaki New York notlarımı merak edersen:
New York Foto Galeri:
- Walt Disney
- Greenwich Village
- Central Park
- Washington Square Park
- Monet-Nilüfer çiçekleri MoMA
- Battery Park
- Grand Central
- Public Library
Leave a Reply