Çınarlar Gölgesinde Aix en Provence!

768 1024 Armağan Portakal

Ece, benim 27-28 yıllık dostum. İş hayatının verdiği ödüllerden biri O da…

Araya yıllar, yollar girdi. Dostluk böyle bir “şey” (şey demek kesmiyor ama başka bulamadım kelime) sitemsiz, kaldığın yerden yürümek.

Aylar önce instagram story üstünden kuruldu bu program. Aynı gün biletler alındı, otel ayarlandı. Akışa bırakıldı.

26 Ekim günü Marsilya havalimanı çıkışında sarmaştık. Hey gidi zaman hey! Heybemizde çeşit çeşit anılar, deneyimlerle geldik, 3 harika günü birlikte geçirdik. İsteğimiz buydu zaten. Akışına bırakmak, bazen susmak, bazen konuşmak… İlaç gibi geldi. Tertemiz, yıllanmış, tortusuz şarap gibi. Zaten hep şarap içtik. Ve bölgenin en sıradan şarapları bile güzel geldi. Belki gerçekten öyleydi belki bize her şey güzeldi.


Gidene kadar ismini tam söyleyemediğim kent Aix en Provence, beni çınar ağaçlarıyla sardı sarmaladı büyüledi. Bir kent düşünün çınar ağaçlarının gölgesinde yaşıyor. Her kaldırım, bahçe, park, meydan, sokak çınar ağaçlarıyla dolu.

Sakin, huzurlu bir şehire adım attık. Sonbaharın da etkisi. Yaz nasıldır bilmiyorum ve bilmek istemediğime karar verdim. İlkbahar, sonbahar burada bir başkadır kesin.

Ne anlatacaksın diyeceksiniz? Ben duyguların peşindeyim biliyorsunuz. Nerede ne yenir, bilet nasıl alınır falan buralara içimden gelmedikçe pek girmem. Fransa’nın güneyinde, Marsilya’nın Aix en Provence kasabası için duygudan başka bir şey yok elimde.

İlk akşam yağan yağmur, köşe başı nefis minik bir restorana kaçış, harika yemek, lezzetli beyaz şarap ve sohbetin dibi.

Merkezde olan, kentin simgesi ressam Cezanne adını taşıyan otelimizin güzelliği. Temiz, minimal, kahvaltısı süper. O peynirler neydi öyle! Son gün iyi ki burun kıvırmayıp tadına baktığım kruvasan neydi peki! (@hotelcezanne_aixenprovence)

Zaman hızla geçiyor. Biz yaş alıyoruz. 80 yaşıma kadar gezmeyi hayal ediyorum. 80 sonrası da anlatayım istiyorum. Etrafımda beni dinleyecek birileri olursa :))

Gezmek, insanın kendisiyle yüzleştiği, bazı sınırlarını koruduğu, bazılarını esnettiği, kendini illa ki geliştirdiği bir EYLEM! Ben bu eylemi çok seviyorum. Hem, son zamanlarda şimdi deilse ne zaman diye düşünmeye başladım. Dünya, siyasi ve doğa krizleri, savaşlar falan derken, görmek gezmek zamanı ŞİMDİ’dir diyorum kendime! Yarın geç olabilir!

Sevgiyle kal sevgili okuyucu ve gezici! Bak bu “gezici” lafı da pek güzel oldu burada dursun 🙂 Anladınız siz 🙂

Sevgiyle kalın, yollarda görüşelim,

Armağan

26-29 Ekim 2024 gezimden

2 comments

Leave a Reply

Your email address will not be published.