Düşün biraz… Kader nedir?
Durmak mıdır?
Kader deyip, başımızı eğmek, kabullenmek, razı gelmek, vazgeçmek midir?
Tekrar soruyorum “Kader durmak mıdır?”
*** *** ***
Bana sorarsan hayır!
Azmetmektir…
Vazgeçmemektir…
İnanmaktır…
Ve kader harekete geçmektir…
Ruhen ve bedenen bir hayalin peşini bırakmamaktır…
Çabalamaktır…
Bunları denedikten sonra aklın ve yüreğinin ortak görüşüyle, yolunu
değiştirebilmektir. Yeni yol açabilmektir.
Kader biraz da “hoppacık”tır…
*** *** ***
Annemin babaannesi “Akıl Hocası Ayşe Babaanne”…
Osmanlı’ya yenilince, bir kolu önce Antalya’nın Akseki ilçesine yakın bölgede, daha
sonra batıya göç ederek Salihli’de yerleşen Karamanoğlu ve beyliğin son fertlerinden
Hacı Osman Karaman’ın kızı…
19.yüzyıl sonunda doğmuş çalışkan ve canlı bir genç…
Deve kervanlarıyla erzakları gelen, bahçesinde özel hamamı olan, mutfağında
aşçılar çalışan 10 odalı konakta büyüyen ama hayatı boyunca mütevazılığı bırakmayan mert bir kadın.
Tüm zenginliğine rağmen sade giyinen, fakirlere yardım eden, düğüne, cenazeye koşturan… Komşularının evine gidip turşularını kuran, hastalara yemek pişiren,
soranlara nasihat veren, fikir yolu açan, cesaret veren bilge bir kadın… Bir oda dolusu zekat kumaşı kendisi dağıttıktan sonra, yaşlı, dul ve imkanı olmayanlara kendi elleriyle elbiselerini dikerek “şimdi de bedenimin zekatını veriyorum” diyen insan…
*** *** ***
Bugün bile imrendirecek imkanlara sahip bu kadın, rahatlığın insanı tembelleştireceğine, tembelliğin ise amaçsız bir hayata sürükleyeceğine
inandığından annem ve diğer torunlarına dermis ki: “Biraz da hoppacık lazım”…
Yani, durma, bekleme, gayret et, peşinden git, azmet, çalış, ter dök, koştur…
Hayatından şikayet etme, bir şeyler yap…
Gayret etmeden vazgeçme… Başkalarının dümen suyuna girme… Kendi yolunu aç… Kendi yolunda git…
Çabala… Denemedim deme…
*** *** ***
Haydi… Biraz da hoppacık…
Sevgiyle,
Armağan Portakal
Mayıs 2014
Leave a Reply