Antik kentleri dolaşmak büyük haz veriyor. Memleketimizde de adım atsan antik kent! Ne şanslıyız diye düşünüyorum, bir yanım burkularak. Çünkü, dünya tarihi için çok önemli kültürel ve tarihi miras olmalarına rağmen hakettikleri ilgi, güvenlik, koruma, turizm, kazı çalışmaları ve bütçeleri olmuyor. Kaderine terkedilenler de var, devletin elinden tuttukları da. Antandros antik kenti de arada bir durumda. Nedenini aşağıda anlatayım.
Nerede?
İki Kadın Anadoluda gezimizin Kazdağı durağında ziyaret ettik antik Antandros kalıntılarını. Altınoluk’a çok yakın, 2.5 km doğusunda 3000 yıllık antik kent. Tarihçi Herodot‘un kitaplarında bahsettiği bir yermiş. Antik çağda yaşamış coğrafyacı Strabon “Dünyanın ilk güzellik yarışmasının yapıldığı İda dağının eteklerinde yer alır.” diye anlatmış.
Kazılar 18 sene önce başlamış. Ege Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Gürcan Polat başkanlığınıda devam ediyormuş. Kendi sikkesini basan bir kentmiş. Bu önemli, egemenlik yani!
Roma Villası
Antandros pek çok medeniyete ev sahipliği yapmış. Bugün bulunan kalıntılar Roma döneminden bir villaya ait. Yapının 1700 yıllık olduğu tahmin ediliyor. 2000 m2 ve tek kişiye ait. Sıra odalar şeklinde bir yapı. Kazı başkanı, aynı dönem başka Roma evleri yapısına benzettiği için bu binanın aslında iki katlı olabileceğini düşünüyormuş. Zeminden ısıtmalı hamamı, deniz manzaralı odaları, kanalizasyon sistemi, büyük mutfağı olan kocaman bir ev. Görkemli bir villa. Girişte Kışlık tabir edilen karşılama odası var. Triclinium denen üçlü büyük kanepesi bulunurmuş. Duvarlarda hizmetkarların işini betimleyen fresk gibi resimler var. Gerçekte de kanepelerin ardında hazırda beklerlermiş. Yerdeki mozaiklerde şarap kasesi ve soyu azalan Tahtalı kuşu işlenmiş.
Antik Kent Nasıl Korunuyor?
Kazılar başlayınca duyarlı kişiler Antandros Derneği’ni aynı zamanda kurmuş. Amaçları kazılara destek olmak ve farkındalık yaratmakmış. Gönüllü rehberlik yapıyor, koruyorlar, güvenlik sağlıyorlar. Bir kişi bile ziyarete gelse, aynı şevkle bilgi aktarıyorlar. Edremit Belediyesi’nin de katkıları çok bu çalışmalarda. Ama nereye kadar? On sekiz yıldır emek harcıyorlar, gelecek için çalıştaylar yapıyorlar, projeler hazırlıyorlar. Antandros’un adını duyurmak için çaba harcıyorlar. Aeneas Destanı kapsamında büyük hayalleri var. Ama güçleri bir yere kadar. Burası resmen bir ören yeri olarak tanımlanmadıkça müzeye dönüşemiyor. Müze demek, koruma, düzenleme, turizm demek.
Müze Olması İçin Yargı Kararı Bekleniyor!
Antandros Derneği Başkanı Gülçin Cömert, bu önemli konuyu açıkladı. Kültür ve Turizm Bakanlığı’na ait olmalı ki ören yeri ilan edilsin! Müze yapılsın. Düzeni olsun, ziyaret edilsin. Halen Vakıflar’a ait bir alan. İki kamu kurumu arasında yazışma görüşme devam ediyor uzuyor ve sonuca bağlanması bekleniyormuş. Konu yargıtaya taşınmış. Son gelişme olarak da Vakıflar, Kültür Bakanlığına bağlanmış. Eee ne olacak benim de kafam karıştı. Kim çözecek bu konuyu? Özetle burası bir müze olmalı hakettiği dünya standartları düzenine kavuşmalı! Umarım İki Kadın Anadoluda olarak bu konunun duyulmasına ve çözülmesine katkımız olur. Bizi Antandros Derneği Başkanı Gülçin Cömert ile tanıştırdığın için teşekkürler Anka Atölye!
Sevgiler,
Armağan
Ekim 2018
Bilgi için: Antandros Derneği – www.antandros.org
İki Kadın Anadoluda yazıları için: ikikadinanadoluda.com
Leave a Reply