Topraklarımızda antik çağlardan kalan efsaneler, destanlar kuşaklar boyu aktarılmış. Taşlara kazınmış, türkülere dökülmüş, el işlerine aktarılmış, özü değişmeden nesilden nesile ulaşmış. Kimisi tanıdık, kimisi duyulmadık. Aeneas Destanı gibi. İlk kez dinledim. İçinde tanıdık bir sürü isim ve küçük öykülerle puzzle gibiydi. Antandros Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Gülçin Cömert‘in kendisinden dinlemek etkileyici idi. Çok güzel anlattı, gözümüzde canlandırdı.
Çoook eskilere, insanoğlunun anlam veremediği büyük doğa olaylarının her birine bir tanrı işi diyerek isimlendirdiği dönemlere uzandık. Mitolojiye girdik. Dünyada iki İda dağı varmış. Önce bunu öğrendik. Biri Girit Adasında. Zeus’un doğduğu, diğeri tanrıça Hera ile evlendiği ülkemizdeki Kazdağları.
İlk Güzellik Yarışması Nasıl Doğdu?
O antik günlerden birinde tanrıça Thetis evlenmeğe karar verir. Nifak tanrıçası Eris dışında tanrılar, tanrıçalar düğüne davet edilir. Eris, gelmese de ortalığı karıştırmayı başarır. Bir altın elma yapar, üzerine “Kallisti” yani en güzele diye yazar ve düğünün ortasına fırlatıverir. Athena, Hera, Afrodit paylaşamazlar. Zeus zor durumda kalır, biri karısı ikisi kızıdır ve hangisi en güzeldir? 
Ulak tanrısı Hermes‘i çağırır. Üç tanrıçayı yanına verir ve İda dağına yollar. Orada Çoban Paris‘in karar vermesini ister. (Aslında Truva Kralının oğludur. O’nun da hikayesi ayrı.) Tanrıçalar kazanmak için konuşmaya başlar. Hera Doğu Asya İmparatorluğunu, Athena zafer ve bilgeliği vaad eder. Paris kabul etmez. Afrodit’in “dünyanın en güzel kadınının aşkını vaad ediyorum” sözüyle ikna olur ve altın elmayı Afrodit’e verir. Yani, bir kez daha anlıyoruz ki antik çağlardan beri aşk zekadan, bilgelikten, iktidardan daha güçlüdür.
Ama destan burada bitmez. En güzeline yazılı elma Afrodit’e gitse de dünyanın en güzel kadını ve Aka kralı ile evli olan Helen ile Paris birbirine aşık olur. Bundan sonraki hikaye tanıdık gelecek. Paris, Helen’i kaçırıp Truva’ya getirir. Ardından ordular gelir. Uzun yıllar sonunda çok yorulurlar ve Akalar tahta bir at hediye ederler. Truvalılar eğlenip bitkin düştüklerinde askerler tahta attan çıkar ve kenti ele geçirirler.
Bu arada, Afrodit’in bir ölümlü ile birlikte olduğu ve bir çocuk dünyaya getirdiği sırdır. Sevgilisini sıkı sıkı tembihlemiştir. Lakin ölümlü insanoğlunun ağzı boştur ve sağda solda anlatmaya başlamış tanrıça Afrodit ile birlikte olduğunu. Bunu duyan Zeus, sinirlenmiş ve kötürüm yaparak cezalandırmış ölümlüyü.
Aeneas’ın Önemli Görevi!
Afrodit’in ölümlüden olan oğlunun ismi AENEAS‘tır. Truva Savaşı sonunda tanrılar, O’na bir görev verirler. Ve derler ki “Truva bitti, sen burası kadar önemli bir ülke daha kuracaksın!” Aeneas, Zeus’un felç ettiği babasını sırtına alır. Çıkarlarken karısı kaybolur. Oğlu ve beraberindekilerle birlikte Truva’yı terkederler. 
Ayvacık, Ezine üzerinden Antandros’a gelirler. Kahinler burasının olmadığını söyler. Tanrıça Kibele’nin izniyle ormandan çamları keserek yirmi tane gemi yaparlar. Mart ayında bir sabahı denize açılırlar. Yunanistan, Arnavutluk, İtalya ve Tunus olmak üzere dört ülke ve yirmi bir limanı kapsayan uzun bir yolculuktur.
Roma yakınlarında karaya çıkar, Lavinia ile evlenir ve Lavinium kentini kurar. Bu Roma İmparatorluğu’nun başlangıcıdır. Roma’yı kurduğu varsayılan ve kurdun emzirdiği Romus ve Rumulus, Aeneas’ın torunlarıdır. Batı Avrupa ülkelerinin özellikle İtalya’nın bildiği ve inandığı bir efsaneymiş.
İşte bu yaşananlar antik şair Vergilius’un yazdığı Aeneas Destanı‘dır. 
Uluslararası Çalıştay İle Destan Canlanıyor
Bu destanın izini sürmek isteyen Antandros Derneği Edremit Belediyesi ile beraber bir çalıştay yapar. Dört ülkenin elçileri, belediye başkanları da katılır. Genel sonuç şöyle: Antik çağdaki gibi iki gemi yapılacak. Arkeoloji, kültür ve zeytin rotasını oluşturan yolu izleyecek. Çünkü, Aeneas elinde bir zeytin fidanı ile yola çıkmış. Uluslararası Zeytinyağ Konseyi de zeytin rotası olduğunu doğrulamış.
Aeneas Destanı, sadece Edremit için değil, ülkemiz için, Akdeniz ülkeleri için dostluk ve barış rotası. Kültür ve turizm hamlesi. Muazzam bir antik bilgi temelinde muazzam bir proje. Gülçin Cömert bunun sürdürülebilir bir turizm sağlayacağını söylüyor.
Biz İki Kadın Anadoluda olarak çok etkilendik. Proje hayat bulup, gemiler antik çağlardaki gibi sefere çıktığında tekrar orada olmak isteriz. Hem de antik dönem kıyafetleri giymiş olarak. Size tekrar oradan bildirmek, anlatmak, göstermek isteriz.
Antik kentler heyecan verici, kesinlikle…
Sevgiler,
Armağan
Ekim 2018
Bilgi için:
Antandros Antik Kenti: antandros.org
Antandros Antik Kent Kazı Başkanı: Prof. Dr. Gürcan Polat
Not: Fotoğraflar internetten alıntıdır.
Leave a Reply