Zamane Kahvesi / Suadiye, 13 Nisan 2012
YER: Zamane Kahvesi – Suadiye
TARİH: 13 Nisan 2012
SAAT: 14.00 – 19.00
GİZLİ KAHRAMANLAR: Uğur Hepdiker olmasaydı bu imza günü hayalden ibaret olacaktı. Uğur ve ekibi, o kadar sahiplenerek ağırladılar ki bizleri, hepsine teker teker gönülden teşekkür ediyorum. Bu anı bende büyük yer kaplayacak. Oya Ayan, Pelit grubunun nazik ve zarif üyesi. O’nun samimiyeti olmasaydı, Zamane Kahvesi’nin kapılarını bana açmasaydı o muhteşem 13 Nisan’ı yaşamayacaktım. Hazırladıkları pastaya kadar ne kadar ince düşünceli olduklarını bir kez daha anladım. Zamane Kahvesi’nin tüm çalışanları pire gibi koşturdunuz ve bize en ufak bir aksaklık yaşatmadınız. Hepinize gönülden teşekkürlerimi sunuyorum.
HİKAYE: Bir akşam sohbetinden doğan fikir, Fatih’in (Portakal) Uğur’a (Hepdiker) “Yaw, bizim hanıma burada imza günü yapalım!” diye tamamen espri amaçlı cümle kurması, Uğur’un bunu ciddiye alıp, yanından ayrıldıktan 15 dakika sonra arayıp “Tamam, Armağan hanım siz tarihi belirleyin, yapıyoruz.” demesiyle başlayan samimiyet dolu bir etkinliğe dönüştü. Tesadüf kitabım temelinde iddiası olmayan, sadece eteğimdeki taşları dökmek, paylaşmak için yaptığım bir kitaptı. Söyleyecek sözlerim vardı ve dostlarımla paylaşmak istemiştim. Yıllar, yıllar sonra bir gün birinin kütüphanesinde ortaya çıkarsa ‘İşte ölümsüzlük bu olacak’ diye düşündüğüm için, bir iz bırakmak istemiştim hayata.
Zamane Kahvesi’nin tüm tecrübesi ve samimiyetiyle yaklaşması, bizi büyüttü zaten. Zamane Kahvesi’nin popüler olmaktan çok, kaliteli ve nitelikli işler peşinde koştuğunu hep düşünürüm. Bu anlamda bana kapılarını açmasından dolayı gerçekten büyük onur duyuyorum.
İmza günümde dostlarım beni yalnız bırakmadı. Dolu dolu ve sıcacık geçen 5 saat… Yeni tanıştıklarım, dostlarım, uzaktan gelenler, onca trafiği 5 dakika için aşanlar, eşim, dostum, canlarım…
İsminizin değeri benim için artık paha biçilemez. Hayatımda, tattığım en güzel duygulardan biriydi ve bunu katmer katmer hissetmemi sağladınız. Hepinizi saygıyla, sevgiyle öpüyor, gönülden teşekkürlerimi sunuyorum.
Bu çok kısa bir yazı oldu biliyorum ama içimdeki değeri ancak çok az kelimeyle ve en çıplak haliyle bozmadan aktarabilirim diye düşünüyorum.
Not: “İmza atmak ciddi iştir, sizi ciddiyete davet ediyorum” deyince, Fatih her gün ekranda kullandığı kalemi o gün bana verdi. Uğurum oldu.
Armağan Portakal
14-04-2012
Leave a Reply