Sağlığın ritmi, geleneksel tıp ve şifa

1024 1024 Armağan Portakal

İki sene önce, ağustosta bir gün “sağlıklı yaş almak istiyorum” diye kapısından girdim. O giriş! Şifalanma yolunda.

Kendime koyduğum teşhis şuydu “duvara çarptım ve altında kaldım”. Yorgunluk, stres, çiftliğin inşaatı, mesuliyeti, koşturmalar, uzun yollar, heyecanlar, özlemler, alınganlıklar yani yılların biriktirdiği herşey… Vücut çeşitli kereler sinyal verse de anlayamıyoruz. Bir gün kollarınızdaki derman bitiveriyor.

Her ne kadar ufak ve yalın olsa da Torlak Çiftliği’ni kurmak, burada işleri bir sisteme oturtmak, bin bir problemle karşılaşmak, yepyeni bir hayatı öğrenmek sanıldığı gibi romantik değil. İstanbul’da kocamın yanında olayım, arada da buraya geleyim gideyim diye yapılacak, ucundan tutulacak bir iş hiç değil. Bütün bedeniniz ve ruhunuzla yapmalısınız. Toprak sadakat ve sabır istiyor. Uzun lafın kısası her yeni işte, deneyimde yaşanan sancıları ben de yaşadım diyelim.

Dr. Mustafa Erşin hoca ile tanışmak arkadaşlarımızın tavsiyesi ile oldu. Aslında Fatih’in kulağında bir sorun olmuştu, deva olur mu diye önermişlerdi. Hiç hesapta yoktu ben de kendime randevu almıştım.

İşte o kapıdan ilk girişimi unutamam. Son yıllarda yüzlerce ustayla çalışmış olmak, başlarında beklemezsem, kontrol etmezsem iş sonuçlarının yarattığı kayıplar ve mutsuzluklar istemsiz davranışlar doğurmuştu bende. Klinik kapısındaki eşik, cam kapının çarpışı gibi benimle alakasız detaylarla kafamı yorarak ve içimden eleştiri yaparak attım adımlarımı. Yaklaşık 4-5 saatlik bir analiz, konuşma ve uygulama seansından (sadece ilk seans) sonra çıkışımda ifade ettiklerimi de unutamam. Demiştim ki “Hocam, buraya buruşturulmuş bir kağıt olarak geldim. Şimdi o kağıt açıldı, rahatladı!“. Şifalanma sürecine girmiştim.

Nedir bu geleneksel ve tamamlayıcı tıp?

Operatör doktor ve genel cerrahi uzmanı Mustafa Erşin‘den öğrendiklerimi aktaracağım size. Kendi anladığım gibi anlatacağım. Basit halk diliyle. Mustafa hoca aslında modern tıp okumuş bir genel cerrah. 20 yıl kadar önce yarası iyileşmeyen bir hastanın manyetik alan terapisiyle bir haftada iyileştiğini görmesi ile geleneksel tıp konusunda derinleşmiş, uzmanlaşmış. Sadece yaranın iyileşmesi değil sağlığın bir bütün olarak iyileşmesini görmesiyle tam ikna olmuş.

2014 yılında bu tedaviler yasalaştıktan sonra kliniğini açmış. Yani bu tedavi metodları gayet yasal. (Hatta 1940’lere kadar dünyada çok da yaygınmış. Sonra ne olduysa olmuş. Siz araştırın ya da tahmin edin artık. Mesela homeopati o yıllarda özellikle Amerika’da hakim tıp sistemiymiş. Okulları bile varmış.)

Matriks Ritim Terapi

Sağlıklı yaşam için, insanın her yönüyle sağlıklı olmasını sağlayan destekler. Tıbbın “Hastalık yoktur. Hasta vardır!” temel prensibine uygun yöntemler. İnsanları sürü olarak tedaviden çıkarıp, her kişiyi biricik kabul edip bireysel özelliklerine göre şifalandıran uygulamalar. Ve beslenmeyi göz ardı etmeden. Hipokrat’ın dediği gibi “yedikleriniz sizin ilacınızdır.

Bedensel, zihinsel, duygusal, ruhsal sağlık olursa bütünsel sağlık oluyor. Öncelikle gelen kişinin derdini dinliyor seansta. Neden geldi? Ne anlatıyor? Baş ağrısı şikayeti bile olsa her yönüyle başından tırnağına kadar bir düzensizlik, bir belirti var mıdır yok mudur diye ayrıntılı değerlendirmeye başlıyor. Ölçümler yapıyor. Meridyen sistemi denilen bilgiyi taşıyan tüm enerji meridyen sistemini ölçüyor.  Bu insandan gelen enerjetik data aslında. Vücudumuzdaki her organın meridyen bazında bağlantılı olduğu duygu ve düşünce dünyası var. Bu kadim bir bilgi! (İbni Sina’nın Şifa Kitabında bunlar ayrıntılı yazıyormuş.) Hastanın anlattıklarıyla meridyen bilgisini eşleştiriyor. Kişinin haritası çıkıyor. Ve şifalanma sürecine götüren yol açılıyor.

İda’ya sarıldığımda hissettiklerim, toprağın ritmi ve Yaşamın Ritmi

1250 yaşındaki anıt ağacımız İda’nın gövdesine sarıldığımda, bedenimden bir akım geçiyor gibi tuhaf olduğumu Mustafa hocaya anlattım. Doğrudur dedi. Anladığımı en basit hali ile yazayım. Hücrelerimiz ve dünya, temel sağlıklı enerji frekansına sahip. Alfa 8-12 hz. Yani bizler ile dünyanın temel frekansı aynı. Geleneksel tıp uygulamaları ile bedene bu frekans hatırlatılıyor. Yaşamın ritmidir bu. Hücrenin sağlıklı moddaki çalışma frekansı. Artık anlıyorum toprağa ayaklarınla bas diyen büyüklerimizi. Ve hepimiz biriz felsefesini. Toprağa yalın ayak bastığımız zaman topraktan enerjiyi alıyoruz dediğimiz bilgi bu! Doğa ile bağımızı kopardığımızda hücremizin zayıf düşmesinin ardındaki teknik neden de!

Yaşamın ritmi bizim temel ritmimiz, frekansımız. Ve benim sürekli söylediğim toprağın ritmi ile aslında aynı felsefe olduğunu anlıyorum.

Doğaya dönemeyen şehirli ne yapacak?

Şehir hayatı, yüksek gerilim hatları, elektro manyetik, kirlilik, parkların az, binaların çok oluşu vs bu frekansı bozuyormuş.  Ve şehirli insanın ritmini de. Sağlığın ritmini şehir hayatında hatırlamak için geleneksel ve tamamlayıcı tıp uygulamaları var.

Magneto terapi ile hücreye, dokuya, organa sağlıklı çalışma frekansı rezonans etkiyle hatırlatılıyor. Çünkü zaman içinde yorgunluk, stres, üzüntü, hastalık vs etkilerle hücrenin esnemesi küçülüyor. (Esneyerek enerji üretiyor) Esneme küçülünce ürettiği enerji de azalıyor tabi.

Matriks terapi ile titreşim uygulanıyor ve dokulardaki spazmlar çözülüp enerji akışının normale dönmesi sağlanıyor. Tüm hücrelerimizi oluşturan yapının temel frekansı 8-12 hz. Sistemin yeniden bu frekansla çalışmasını sağlayan bir uyarı sistemi. (Bu yöntemle diş sıkma problemim ortadan kalktı mesela. Keşke daha önce bilseydim.)

Magneto Terapi

Biz İstanbul’daki evimize manyetik alan terapisi aletini aldık. Ayrıca kürler halinde ve arada koruyucu seanslar alarak şifalanmaya devam ediyorum. Ozon, matriks, manyetik alan terapi uygulamalarının bedensel, zihinsel, duygusal ve ruhsal faydalarını gördüm. En yakınlarıma tavsiye ettim. Size de tavsiye ediyorum.

Karıncanın ormandaki yangına su taşıması gibidir geleneksel ve tamamlayıcı tıp. Ufak dokunuşlarla büyük değişimler yaratabilir. İnananlara şifası kuvvetlidir. Kadim bilgidir. Tabiatın var olan gücüdür. Ben mi? Karıncanın ufak adımları ve tabiattan şifalanmanın minnettarlığı içindeyim.

İki senedir yararlandığım bu bütüncül ve kadim uygulamaları yazmak corona günlerine nasipmiş…

Sağlıkla kalın,

Armağan

Mayıs 2020

Leave a Reply

Your email address will not be published.