Kuş bakışı alana baktığınızda bir spermin yumurtayı döllediği ân ile benzerliğini siz de görüyorsunuz muhakkak! Büyük bir benzerlik!
Karahantepe ile ilgili kazı başkanı Prof. Dr. Necmi Karul’un bir programını izledim Youtube’da. (Siz de mutlaka izleyin Babil.com Kültür Tarihi kanalı) Bu yayının 3 dakika 40 saniyesinde alandan kuşbakışı bir fotoğraf yayınladılar. Zihnimde ışıklar çakmaya başladı. Programın ilerleyen dakikalarında hoca diyordu ki “Bence, başta arkeoloji olmak üzere felsefecilerin, sosyologların, aklınıza hangi alan geliyorsa gelsin -arkeolojinin özelliği bu, çok geniş bir yelpazede işbirliği yapabilen bir alan- herkesin bu alanda yorum yapmasının, katkı sunmasının, fikirlerini ortaya koymasının çok öğretici olduğunu düşünüyorum.” demişti. Ben o cümledeki –aklınıza hangi alan geliyorsa-daki hevesli ilgili vatandaş olarak bu çağrıdan cesaret aldım.
Önce kısa bilgi vereyim, zihinler hazırlansın!
Karahantepe ve Göbeklitepe birbirine yakın, iki farklı yer. Göbeklitepe’nin erken keşfi, oranın erken dönem olduğunu göstermiyor. Her iki yer de binlerce yıla yayılan süreci kapsıyor, hangisi önce, hangisi sonra tüm kazı bitmeden söylenmesi pek mümkün değil. Bu da uzun yıllar alacak bir süreç. Kaldı ki Çakmaktepe daha eski olabilirmiş.
Göbeklitepe’de, daha çok hayvan figürü varken, Karahantepe’de üç boyutlu insan figürleri ağırlıkta. Doğum yapan kadın figürü Göbeklitepe’de bulunmuş. Müzede sergileniyor. Bebeğin başı yerine ayaklarının önce geldiği ters doğumu gösteren bir figür diye anlatılıyor. Ayrıca Göbeklitepe keşfedilmeden önce de yerel halk adaklar için bölgeye gelirmiş. Mistik bir yanı var coğrafyanın. Atalardan taşınan kadim bilgiler belki.
Karahantepe’de bir özel yapı var. Kayaya oyularak yapılmış. Yapılırken kurgulanmış, bir fikirle yapılmış çünkü rastlantısal değil bilerek biçimlendirilmiş. Oyulmuş derin oval şekilde bir oda. Bulunduğu zaman üzeri kaya ile tencere gibi kapalı bir yapı. İçinde on bir adet fallus (erekte olmuş erkeklik organı) dikmeler olarak ana kayadan şekillendirilmiş. Bu oval alana gelen ince kıvrımlı bir kanal var. Oval alandan daha büyük bir daire yapıya farklı bir akış kanalı bulunuyor. Sanki bir yerden giriş, diğer yerden çıkış gibi, akış gibi. Fallusların olduğu oval alanın duvarında yılan gövdeli insan başlı bir figür, orta alana uzanıyor. Yine yekpare kayadan oyulmuş. Çenesinde ufak bir üçgen çıkıntı nedeniyle erkek olduğu varsayılıyor. Aşağıdaki resim anlattığım alanın tepeden görüntüsü.
Bu alanın bir ritüel alanı olabileceğini söylüyorlar. Bir sıvı akışı, ortada falluslar, oval alandan bu sıvının diğer odaya akması bir tören olabilir. Bu da ergenlik törenine benziyor deniyor. Bir yerden giriş, diğer yerden çıkış olduğu varsayımı ile kişinin iç dünyasında değişimi simgeleyeceği dolayısıyla ergenlik gibi bir dönemi anlatabileceği varsayılıyor.
Şimdi benim içsel, sezgisel ve yaratıcı kurguma gelelim!
Bunu bir beyin fırtınası gibi algılayın. Bundan sonra yazdığım cümlelerin başında hep ARMAĞAN’IN YARATICI ZİHNİNE GÖRE ifadesi olduğunu hatırlayın!
Göbeklitepe’de hayvan figürlerinin çokluğu, insana ait doğum yapan kadın figürünün ilginçliği aklımda sorulara neden oluyor. Ve zihni-sinir, ucu açık, hayal denizine dalıyorum. O figürde doğan canlıyı ben insan değil önce toynakları çıkan bir hayvana benzetiyorum. Belki bu durum normaldi ve o zamanların dengesi ya da dengesizliği idi. Yani hayvan ve insan o kadar bir arada, benzer, eşit ve dengeli dağılıma sahipti ki, çiftleşmeleri belki kaçınılmazdı. Zamanla insan ırkı azaldı belki. İnsan&İnsan çiftleşmesinin önemi anlaşılmaya başlandı kim bilebilir. (Bölgenin yakın tarih boyunca çocuk sahibi olmak isteyen kadınların adak yeri olması da bir işaret fişeği benim için.) Veya Maymunlar Cehennemi filmindeki gibi maymunlar akıllandı ve insana dönüşmeye başladı.
Karahantepe’de insan figürlerini çokça karşımıza çıkıyor. Belki geçmişte insan neslinin üremesi ve kadın / erkek çiftleşmesi çok kıymetli olmaya başladı. Kadın&erkek üremesini kutsamak gerektiği ortaya çıkıyor belki. Bu yüzden bu ritüel alan yapılıyor. Kuş bakışı alana baktığınızda bir spermin yumurtayı döllediği ân ile benzerliğini siz de görüyorsunuz muhakkak! Büyük bir benzerlik!
Bu oval alanı sperm kafasına, oval alana gelen kanalı sperm kuyruğuna, oval alanın bağlantılı olduğu büyük daire yapıyı da yumurtaya o kadar çok benzetiyorum ki! Zaten ortada fallus figürler var. Kadın&Erkek çiftleşmesine bir kutsama alanı belki! Oval alan duvarında, falluslara bakan yılan gövdeli, insan başlı figür belki bilge birini temsil ediyor. Artık insan türünün çoğalması lazım diye teşvik ve kontrol sağlıyor belki.
Velhasıl, binlerce yıl önce neyi, neden yaptıklarını, sonra bu devasa alanları yapıları sistematik biçimde neden gömdüklerini bilemediğimiz o kıymetli insanlardan kalan izler için hepimizin bir söz söyleme, hayal kurma, kurgu yapma hakkımız var. Buna cesaret etmeme vesile olan babil.com youtube yayında söyleşi yapan bilim insanı Prof. Dr. Necmi Karul’a için teşekkürler,
Benden bir fikir, bir iz dijital alemde kalsın. Bir gün birileri okur, fikir fikri doğurur…
Sevgiler,
Armağan
13 kasım 2023
Bunlar ilginizi çekebilir:
#2KadinAnadoluda” olarak Şanlıurfa gezi notlarımız (www.2kadinanadoluda.com/kentler/sanliurfa)
Geçen sene (2022, Aralık) Göbeklitepe’ye ikinci, Karahantepe’ye ilk ziyaretimi yaptım. 2 Kadın Anadoluda projemizle ve Raya Turizm katkılarıyla.
Leave a Reply