Ben bilmez miyim havuzlu villada keyif çatmayı

1024 1024 Armağan Portakal

Şezlonga uzanıp, elimde soğuk içecekle güneşlenmeyi! Sabah geç kalkmayı! Tatil deyince tembelce salınmayı! Ben bilmez miyim havuzlu villada keyif çatmayı? Bilirim, bilirim de istemem öylesini. İçimden gelmez, sevmem çünkü. Sorun bakalım evindeki kanepeye kaç kere oturdun, ayaklarını uzattın diye.

torlak çiftliği

İki yıla yakın zamandır zeytinciliğe başladık. Bizim mahsülümüz var artık. Zeytin var, bostanda ata tohumlarıyla domates, patlıcan, patates, börülce, fasülye var. Arı kovanlarımız var. Dört tavuk ile başladığımız koca bir ordumuz var bahçede özgürce gezinen. Evlat gibi iki köpeğimiz var.

Üretimimiz var. Artık reçelimiz, enginar konservemiz, siyah ve yeşil zeytinlerimiz var. Turşularımız olacak, domates kurularımız.

torlak çiftliği

Sıcakta, soğukta ürettiğimiz ürünler. Gözümüz gibi baktığımız, güneşte pişirdiğimiz reçeller, ellerimizle tek tek topladığımız zeytinler, konserveler… Sabah erken kalkıp, önlükleri giyip, başımıza yemenileri geçirip, bir ciddiyet içinde çalışıp ortaya çıkardığımız ürünler. Keyifli bir yorgunluk sonunda kavanozu elimizde tutmanın ölçülemez hazzı var. Ablamın, annemden öğrendiği hassasiyetle, her defasında heyecandan dudakları uçuklayarak pişirmeleri, kotarmaları, elinin sihirli bir ayarı var.

Neden bunca iş?

1992 yılında başladığım çalışma hayatımda pazarlama kadrolarında görev yaptım. Katma değer yarattığımız ama günün sonunda bana ait olmayan ürünlerin, soyut hazlarıyla geçti iş hayatım. Hep istedim ki, ben somut bir şey üreteyim. Benim olsun. Ellerimle tutayım. O yüzdendir fotoğrafa merakım, o yüzdendir yazma çabalarım. Bana ait izler olsun diye gayretlerim.

fatih portakal

Zeytinliğimizi bu yüzden bir çiftliğe dönüştürmek istedim. Yaşayan, üreten bir yer olsun. Yazları kapısı açılan sonra aylarca boş duran bir yer olmasın diye çıktık yola. Hem zihnimiz, hem toprak üretsin. Toprağın bereketini küstürmeyelim. Onu kimyasallarla yormayalım. Kadim hafızasına hürmet edelim. Bereketini, ailemizden öğrendiğimiz geleneksel yöntemlerle ürünlere dönüştürelim. Sağlıklı üretelim, sağlıklı yiyelim istedik.

torlak çiftliği

Yorulmak nedir bilmeyen ve “yoruldum” diyenden haz duymayan bir kadının kızıyım ben. Ve ne mutlu ki yalnız değilim. Hayalimi destekleyen birlikte yol aldığım en başta kocam, emekleriyle her zaman yanımda olan yorulmak nedir bilmeyen kız kardeşlerim, ürünlerimizin değerini bilen sizler iyi ki varsınız.

torlak çiftliği

Biraz duygulandım galiba. Sevgiyle kalın, toprağın bereketi bizimle olsun.

Armağan

07.2016

 

 

 

 

 

10 comments
  • ŞENAY CIVGIN
    REPLY

    Sizin emek dolu ellerinizden öpüyorum Armağan arkadaşım….Bilecik’te yaşıyorum bende…Şehir merkezine 10 km uzaklıktaki bir köyde yaşıyorum. Sakin bir dağ köyü…Mali müşavirlik yaptım yıllarca. Başkalarının hesaplarını yaparken kendi hayallerimi ertelemiştim hep. Küçük bir aile çiftliğimiz var şimdi. 2 ad. ineğimiz (Zümrüt ve Elmas), Kömür’üm var en sadık arkadaşım çitfliğin güvenliğinden sorumlu, arazide dolaşan ne bulursa yiyen 200 ad. tavuğum, ve ekip biçtiğim bir bahçem…. Geçimimi bunlardan sağlıyorum. Yumurta, süt satıyorum….Peynir,kaşar ve çökelek yapıyorum…Ektiğim sebzelerle kışlıklarımızı hazırlıyorum. Biliyor musunuz bizim buraların fasulyesi çok meşhurdur…Hasata 1-1,5 hafta kaldı….Lütfen bana adresinizi mail atın..Hiçbir zirai gübre ve sıradışı yetişmesine yardımcı olan ürünler olmadan yetişmiş içinede sevgimizi ektiğimiz fasulyelerimizden ulaştırmak istiyorum size….Ellerimizdeki toprak kokusu hiç gitmesin sevgiyle kalın.

    • admin
      REPLY

      Şenay hanım teşekkür ederim. Size de bolluk bereket dilerim… Ne güzel demişsiniz, elimizdeki toprak kokusu hiç gitmesin diye…

  • Hülya palabıyık
    REPLY

    Yazılarınızı keyifle okuyorum..devamlarını heyecanla bekliyorum..yaşama bakış açınızla bizde kendimizi yenileme fırsatını buluyoruz..sevgi ve umut dolu günler diliyorum..hülya palabıyık..

Leave a Reply to admin Cancel Reply

Your email address will not be published.